Son dönemde yapılan bilimsel bazı araştırmalar düşündüğünüz, hissettiğiniz ve yaptığınız şeylerin bir lider olarak başarılı olmanızda büyük bir fark yaratabileceğini kanıtladı. Zihniyetiniz, duygusal zekanız ve uyguladığınız iş kültürünüz, organizasyonun her seviyesindeki çalışan bağlılığını ve performansını etkiliyor. Gelin bu vasıfların neler olduğuna birlikte bakalım:
Zihniyetinize Dikkat Edin
Yakın zamanda yapılan bir araştırma liderlerin çalışmaya belli bir müddet ara verdikten sonra işe döndüklerinde çok daha iyi odaklandıklarını fark etti. Günlerini programlamak, çalışmaları incelemek, stratejileri belirlemek gibi şeyler günün geri kalanında liderlerin çalışanlarıyla daha başarılı ve sağlıklı bir etkileşim kurmalarını sağlıyor.
Portland Eyalet Üniversitesi’nde doçent olan ve The Journal of Vocational Behavior’da yayınlanan çalışmanın baş yazarı Charlotte Fritz’e göre; Liderlerin vizyon sağlamak, çalışanlar için ilham verici ve motive edici olmak, çalışanlarını dikkatle dinlemek ve onlara büyüme fırsatı vermek gibi davranışları çalışan verimliliği için çok önemli bir role sahip.
Duygusal Zekanızı Geliştirin
Duygusal zeka iş yaşamında sandığınızdan daha büyük bir öneme sahip. Çalışanların %74’ü yöneticilerinin empatiye ve destekleyici bir bir tutuma odaklı liderlik tarzı sergilemelerini istediklerini belirtti. Bu da liderler için ancak gelişmiş bir duygusal zekaya sahip olmakla mümkün olacak bir şey.
Uzun süredir devam eden bir araştırma grubu, olumlu duygular (empati ve şefkat gibi) gösteren liderlerin, olumsuz duygular sergileyenlerden daha etkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca, bir liderin duygusal ifadesinin çalışan bağlılığını ve performansını etkilediği de biliniyor.
Yeni bir araştırma ise genellikle işlerinde fazla duygusal olma önyargısıyla baş etmeye çalışan kadın liderlerin sakin ve mutlu duygularla kendilerini ifade ettiklerinde erkeklerden daha etkili olduklarını ortaya koydu. Ancak genel bakışta cinsiyetten bağımsız olarak liderlerin çalışanlarını önemsediği bir liderlik tarzının oldukça etkili olduğu aşikar.
Bizzabo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Eran Ben-Shushan: “Güçlü bir kültür inşa etmek; herkese insan olarak değer vermek ve insanlara liderlik ettiğimizi kabul etmekle başlar” diyor.
Çalışanlarınızı Onaylayın ve Ödüllendirin
Etkili liderler çalışanlarını ödüllendirir ve onlara bir dereceye kadar işlerinde bağımsız olma hakkı tanır, ayrıca makul olmayan iş taleplerinden ve deadline’lardan kaçınırlar. Çalışanlarının ruh sağlığına öncelik vermeyen şirket liderleri ise şirkette toksik bir çalışma kültürü geliştirirler. Stressiz bir iş yerinin ise bağlılık ve üretkenlik oranının yanı sıra şirket karlılığının da yüksek olduğu ise son derece bilinen bir şeydir.
Güney Avustralya Üniversitesi’nden yeni bir bilimsel araştırma çoğumuzun zaten bildiği bir şeyi destekleyen sonuçlar ortaya koydu: Zehirli bir iş yeri çalışanların ruhuna zarar veriyor. Sadece zarar vermekle kalmıyor ve 1084 çalışanla yapılan araştırmaya göre uzun çalışma saatlerinin ve güvensiz psikolojik çalışma kültürünün bir çalışanın depresyon riskine katkıda bulunma olasılığı 3 kat daha fazla. Yakın zamanda yapılan bir başka araştırma ise toksik iş yerlerinin bireyse olarak kabalığı desteklediğini gösterdi. Yönetim iş yerinde nezaketsizliğe (kabalık, zorbalık v.b.) izin verdiğinde çalışanların sivil olmayan eylemlere katılma olasılıkları da daha yüksek oluyor.
Morgan’a göre; Etkili liderler, iş yüklerini çalışanların duygusal ve fiziksel sağlıklarıyla dengeleyen ve buna bağlı olarak katılımı ve üretkenliği artıran bir refah kültürü inşa ediyorlar.
Çalışanlara Kişiselleştirme Sağlayın
“Büyük İstifa” tüm hızıyla devam ederken ve milyonlarca işçi pandemiden sonra hayatlarını nasıl yaşamak istediklerini yeniden düşünme fırsatı bulduklarından daha azına razı olmak istemiyorlar. Bazıları daha iyi avantajlar, daha fazla para, daha kısa işe gidip gelme ve daha fazla esneklik gibi haklar talep ederken bazıları ise sadece daha güvenli iş yerleri arıyor.
Amerikan Mutluluk Projesi’nin kurucusu Michelle Wax, çalışanların taleplerini karşılamak için işe alım uygulamalarının “özelleştirme” kullanması gerektiğine inanıyor. Wax; çalışanların çalışma ortamlarını ‘özelleştirmelerine’ ne kadar çok izin verilirse, o kadar iyi olduğunu düşünüyor. “Ekip üyelerinin hibrit çalışmayı, yoğun saatten kaçınmak için toplantılar sırasında kendi programlarına göre gidip gelmelerini veya üretkenlik için “toplantısız” zaman blokları ayırmalarını sağlar. Tüm bunlar odaklanma, daha fazla esneklik ve özgürlük sağlayan harika çözümlerdir.” Diye de ekliyor.
Şeffaflık ve Güven Kültürü Oluşturun
Morgan, ekip bağlantısı, güven ve iletişimin pandemiden çıkacak en olumlu profesyonel değişimler olduğunu savunuyor. “Yönetim, çalışanlarla sık sık bağlantı kurarak, iş yüklerini yönetmeye yardımcı olarak ve yeni beceriler geliştirme fırsatları sunarak güven oluşturmak için çalışabilir” diyor.
Elements Global Services’in CEO’su ve kurucusu Rick Hammell’e göre, işverenlerin günümüz çalışma ortamında yaratılan artan güvensizliğin farkına varması gerekiyor. Güvensizliği azaltmanın anahtarı, çözümlere yatırım yapmak, daha esnek olmak, dahil olmak ve iletişim hatlarını açık tutmak için bir çeşit şeffaflık kültürü uygulamaktır.