Mike Myatt, N2Growth Yönetim Kurulu Başkanı, Forbes Contributor
Büyük bir iletişimci olmadan büyük bir lider olmak imkansızdır. Umarım önceki cümlenin büyük bir konuşmacıdan söz etmediğini fark ettiniz – arada büyük fark vardır. Usta bir iletişimci olmanın anahtarı, nadiren akademik hayatta öğretilen şeylerde bulunur. Sınıftaki ilk günlerimizden itibaren, telaffuz, kelime dağarcığı, devamlılık, ödev teslimi, dilbilgisi, sözdizimi ve benzeri konulara odaklanmak için eğitildik. Başka bir deyişle, bize kendimize odaklanmak öğretildi. Öğrenilmesi gereken bu önemli şeyleri küçümsemek istememekle birlikte, sınıfta nadiren öğretilen iletişimin daha gü. algılanan unsurları (diğerlerine odaklanan unsurlar) liderlerin asıl öğrenmeye ihtiyacı olandır. Bugünkü yazıda, sürekli olarak kullanıldığında, daha iyi iletişim sonuçları elde etmenize yardımcı olacak birkaç iletişim özelliğini paylaşacağım.
Gerçekten büyük iletişimcileri, diğerleriyle etkileşimlerini bir şekilde
yürütenlerden ayıran şey keskin bir dış farkındalık geliştirme
yeteneğidir. Dünyanın en büyük liderlerini inceleyin, hepsinin
olağanüstü iletişimciler olduğunu göreceksiniz. Onlar kendi fikirleri
hakkında konuşabilirler, ancak bunu sizin duygu ve özlemlerinizi de
dile getirecek bir şekilde yaparlar. Mesajları takipçilerde derin köklere
ulaşmadığında bunu fark ederler, zira bu durumda muhtemelen
anlaşılmayacak ve daha az destekleniyor olacaklardır.
Liderin, her gün, zamanlarının büyük çoğunluğunu, bir tür kişilerarası
bir görevde geçiriyor olmalarının büyük bir sürpriz olduğuna
inanmıyorum. Ayrıca, çok sayıda organizasyonel problemin k.tü
iletişimin sonucu olarak meydana gelmesinin büyük bir şok olduğunu
sanmıyorum. Liderlerin büyük iletişimciler olmaya odaklanma
ihtiyacının altını çizen işte tam da bu paradokstur. Etkili iletişim, ister
kişilerarası, grup içi, grup içi, örgütsel veya harici düzeyde olsun
profesyonel başarının temel bir bileşenidir. Büyük iletişim becerileri ile
ilgili anlayışın geliştirilmesi sanıldığından daha kolay olsa da, kritik
zamanlarda bu becerileri uygun şekilde kullanabilmek her zaman için
umut edildiği kadar kolay değildir.
Kazanılan beceriler ve / veya elde edilen bilgi, ihtiyaç duyulduğunda
pratik olarak uygulanabildikleri .l.üde değerlidir. Büyük iletişimcilerin
bir numaralı ortak noktası, daha yüksek bir durumsal ve bağlamsal
farkındalık duygusuna sahip olmalarıdır. En iyi iletişimciler harika
dinleyiciler ve cin gibi gözlemcilerdir. Büyük iletişimciler, iletişim
kurulacak kişilerin ruh halini, dinamiklerini, tutumlarını, değerlerini ve
endişelerini algılayarak bir kişi veya grubu okuma konusunda
yeteneklidirler. Sadece çevrelerini iyi okumazlar, aynı zamanda
mesajlarını söz konusu çevreye tek bir vuruşu kaçırmadan adapte
etmek konusunda esrarengiz bir yeteneğe sahiptirler. Mesaj,
haberciyle ilgili değildir; haberci ile ilgisi yoktur; ancak, %100 iletişim
kurduğunuz kişilerin gereksinimlerini ve beklentilerini karşılama ile
ilgilidir.
Öyleyse, becerilerinizin mükemmel bir iletişimci olma noktasına
olgunlaştığını nasıl anlayacaksınız? Bunun yanıtı: diğerleriyle
iletişiminizde aşağıdaki on ilkeyi istikrarlı bir şekilde kullanabildiğinizde
bu noktaya ulaşmış olacaksınız:
1. Çatal dilli konuşmayın: Çoğu durumda, insanlar güvenmedikleri
kişilere açılmayacaktır. İnsanlar, bir liderin onların güvenine layık
olduğu duygusuna sahip olduklarında zamanlarını adayacak ve risk
alacaklardır, oysa iderin zayıf bir karaktere sahip olduğu veya yeterince
dürüst olmadığı algısının varlığında bu şekilde davranmayacaklardır.
Güven kazanmak için çabalamak, nadiren işe yarar. Güven en çok,
doğru davranma, düşünme ve karar verme ile kazanılır. İnsanların
güvenin bulunduğu yerde birçok şeyi affedeceğini unutmayın, ancak
güvenin olmadığı yerlerde nadiren affedeceklerdir.
2. Kişiselleştirin: Kurumsal iletişim mesajları yayınlamayı bırakın ve
organizasyonel sohbetler yapmaya başlayın – monolog değil, diyalog
düşünün. Doğrusu şu dur ki, sohbet ne kadar kişisel ve ilgi çekici ise o
kadar etkili olacaktır. Aşağıdaki aksiyomda büyük bir gerçeklik payı
vardır: “İnsanlar ne kadar umursadığınızı bilene kadar, ne kadar
bildiğinizi umursamazlar.” Klasik iş teorisi, liderlerin kol mesafesinde
kalmalarını söyler. Ben, eğer karanlıkta kalmak ve sadece gerçeğin
yüksek derecede sterilize edilmiş sürümlerini elde etmek istiyorsanız,
kol mesafesinde kalın diyorum. İnsanlarla anlamlı ilişkiler
geliştirmezseniz, bu konuda bir şeyler yapmak için çok geç olmadan
önce gerçekten akıllarından geçenleri asla bilemezsiniz.
3.Belirli olun: Belirlilik, Belirsizlik’ten 10 üzerinden 11 kez daha iyidir:
Anlaşılır şekilde iletişim kurmayı öğrenin. Basit ve .zlü her zaman
karmaşık ve kafa karıştırıcıdan daha iyidir. Zaman, daha önce bugün
olduğundan daha değerli bir mal olmamıştır. Liderlerin nasıl
kovalamacayı bırakıp can alıcı noktalara odaklanılacağını öğrenmeleri
kritik önemdedir – aynı şeyi başkalarından beklemek de önemlidir.
Kısalık ve berraklığın değerini anlamadan, insanlar siz daha oraya
varamadan konudan kopacağı için, daha incelikli seviyelere ulaşma
şansı yakalamanız olası değildir. Amacınız gereksiz şeyleri ayıklamak
ve kelimelerinizi saymaktır.
4. Aldıklarınıza değil, verdiklerinize odaklanın: En iyi iletişimciler
yalnızca iletişim kurarken bilgi edinme ve bilgi toplamada yetenekli
değiller, aynı zamanda fikirleri aktarma, beklentileri düzenleme, ilham
verici eylemler yapma ve vizyonlarını yayma konusunda da
beceriklidirler. Anahtar, her bir etkileşime bir hizmetkar kalbi ile
yaklaşmaktır. Gerçekten aldığınızdan daha fazla katkıda bulunmaya
odaklandığınızda, hedefe ulaşmış olursunuz. Bu genel kanının aksine
g.rünse de, diğer tarafın isteklerine, ihtiyaç ve arzularına yoğun bir
şekilde odaklanarak, kendi gündeminize odaklandığınızda
öğrendiğinizden çok daha fazla şey öğreneceksiniz.
5. Açık fikirli olun: Sıklıkla, kapalı bir aklın katılığının yeni fırsatların en
büyük sınırlayıcı faktörü olduğunu söylemişimdir. Bir lider, muhalif
fikirlere sahip olanları ve karşıt pozisyondakileri, fikirlerini değiştirmek
üzere ikna etme amacı ile değil, onları anlama hedefi ile arayıp
bulmaya istekli olduğu anda oyununu yepyeni bir düzeye taşımış olur.
Ne çok insanın aslında merak etmeleri ve ilgi duymaları gereken karşıt
görüşlerden korktuklarına hayret ediyorum. Sizinle yüzleşen, size
meydan okuyan, sizi saran ve sizi geliştirenlerle diyalogları açın.
Unutmayın , görüşler değil, açık bir zihinle tartışmayı ve öğrenmeyi
istemek önemlidir.
6. Susun ve dinleyin: Büyük liderler ne zaman yükselteceklerini ve ne
zaman düşüreceklerini bilirler. Bıktırıncaya kadar mesajınızı
yayınlamak, anlamlı bir sohbet yapmakla aynı sonucu vermeyecektir,
ancak bu, en etkili söylem biçiminin bir ders veya monolog değil,
karşılıklı konuşmada gerçekleştiğini anladığınızı varsayar. Hayatınızda
ampulün s.ndüğü ve bilginin dudaklarınızı oynatarak değil kulağınızın
kirini temizleyerek elde edildiğini anlamaya başladığınız noktaya
geldiğinizde yetenekli bir iletişimci olma yolunda ilk adımı
atmışsınızdır.
7. Ego’yu empati ile değiştir: Uzun zamandır liderlere, egolarının
yeteneklerinin tahsil edemeyeceği çekler yazmalarına izin
vermemelerini tavsiye ettim. Samimiyet şişirilmiş bir egonun gururlu
kibiriyle değil, empati ve şefkat ile iletişim kurduğunda iyi şeyler
olmaya başlar. Empatik iletişimciler, çok kırılgan bir egonun
oluşturduğu özenle hazırlanmış maskenin arkasından iletişim kurmayı
seçenlerde olmayan bir özgünlük ve şeffaflık seviyesi sergilerler. Bu
iletişim ilkesini anlamak, öfkeyi saygıya ve şüpheyi güvene çevirmeyi
sağlayan şeydir.
8.Satır aralarını okuyun: Bir an durun ve aklınıza gelen tüm büyük
liderleri hatırlayın … satır aralarını okumada çok usta olduklarını
göreceksiniz. Söylenmeyen, tanık olunmayan ya da duyulmayanı
anlamada esrarengiz bir yetenekleri vardır. Lider olmak retorik
konuşma hacmini arttırmak için bir yetki statü olarak görülmemelidir.
Zeki liderler, daha ziyade, zemini karşıya teslim ederek, haydutluk
ederek olduğundan çok daha fazla şey elde edilebileceğini bilirler. Bu
anlık iletişim çağında herkes aklından geçenleri iletmek için acele
ederken diğerlerinin zihnindekilerden elde edilecekleri farketmekte
başarısız gibi g.rünüyor. Gözlerinizi ve kulaklarınızı açık ve ağzınızı
kapalı tutun ve seviyenizin veya organizasyonel farkındalığınızın nasıl
arttığına şaşıracaksınız.
9. Konuştuğunuzda ne hakkında konuştuğunuzu bilin: Konuyla ilgili
teknik bir hakimiyet geliştirin. Konunun uzmanlığına sahip değilseniz,
pek az kişi size zamanını verecektir. En başarılı insanlar, bir duruma
veya konuya değer katamayacak kişileri dinlemeye çok az ilgi duyarlar,
ancak kendilerini duymak için konuşmaya dahil olmaya kendilerini
zorlarlar. Yapıncaya kadar taklit edin günleri çok gerilerde kaldı ve
tanıdığım çoğu kişi için hızlı ve kurnaz olanların güvenilir olmadığını
biliyorum. Hepiniz “ne söylediğiniz değil nasıl söylediğiniz önemlidir”
deyişini duymuşsunuzdur, bu ifadede kesinlikle bir doğruluk payı olsa
da, ben size ne söylediğinizin çok önemli olduğunu söylemek üzere
buradayım. İyi iletişimciler mesajlaşmanın hem “ne” hem de “nasıl”
yönlerini ele alırlar, böylece insanları içerik yerine biçim ile başbaşa
bırakan güzel konuşmacılar olma hatasına düşmezler.
10. Gruplarla bireyler olarak konuşun: Liderler her zaman samimi bir
ortamda bireylere konuşma lüksüne sahip değildir. Büyük iletişimciler,
bir mesajı bir konferans odasında 10 kişi veya bir oditoryumda 10,000
kişi ile konuşabilecekleri şekilde uyarlayabilir ve her birine birer birey
olarak doğrudan konuşuyormuş gibi hissettirebilirler. Bir ortamı nasıl
kullanacağını bilmek ve güvenilirlik, güven ve uyum sağlamak, başarılı
etkileşimlerin anahtarıdır.
Bonus – Gerekirse mesajı değiştirmeye hazırlıklı olun: İletişim
stratejisinin nadiren tartışılan bir diğer bileşeni, bir mesajın k.tüye
gitmesinin nasıl önleneceği ve gittiğinde ne yapılacağıdır. Bu, bir acil
durum planı hazırlamak ve geliştirmek olarak adlandırılmaktadır. Yine,
başarılı etkileşimlerin gerçekleşmesi için hedefinizin iletişim
kurduklarınızla uyumlu olması gerektiğini unutmayın. Eğer
uzmanlığınız, empatiniz, açıklık, vb. istediğiniz etkiyi yaratamıyorsa, ki
bu çok nadiren olur, bir şeyleri anında değiştirerek bir etki yaratmanız
gerekir. Harika sorular, mizah, öyküler, analojiler, konuyla ilgili veriler
ve gerektiğinde, insanlar ile bağlantı kurmak ve bağlanmalarını
sağlayacak güven ve özgüveni oluşturmak üzere cesur ifadeleri
kullanın. Bazen “Şok ve Korku” gerekli olsa da, bu taktik son çare
olarak saklanmalıdır.
Siz görüşmeye hazır olduğunuz için birisinin sizinle bir konuşma
yapmaya hazır olduğunu varsaymayın. Verimli bir sohbetin .nünü
açmak için zaman harcamak, porselen dükkanında bir fil olarak
kalmaktan çok daha iyidir. Dahası, eğer onlara nereden geldiğini
söylemezsen, bildiklerini varsayamazsın. Ne kadar çok insanın, kendi
amaçlarını iletmeyi dahi gerekli bulmaksızın, neyi gerçekleştirmek
istediklerini herkesin bildiğini varsaydığına şaşmaktan asla
vazgeçmedim. Mesajınızı bilgi, iş mantığı, akıl, empati vb. ile haklı
çıkarmazsanız, söz konusu mesajın daha sonra pekiştirme veya açıklığa
kavuşturmaya ihtiyaç duyan sağır kulaklara düştüğünü göreceksiniz.
Ana fikir – Buradaki liderlik dersi, bir mesajınız olduğunda (doğrudan
veya dolaylı olarak bir ü.üncü taraf aracılığıyla) iletişim kurmak için
mesajın gerçek , doğru ve iyi muhakeme edilmiş olduğundan ve belirli,
tutarlı, açık ve kesinliği olan sağlam bir iş mantığıyla doğrulandığından
emin olun. Mesajlaşma eğrisinin ön ucunda harcayacağınız biraz
fazladan zaman, büyük olasılıkla sizi arka uçta ciddi bir rahatsızlık ve
beyin hasarından kurtaracaktır. En önemlisi, iletişimin sizinle,
görüşlerinizle, konumunuz veya koşullarınızla ilgili olmadığını
unutmayın. Bu, ihtiyaçlarını karşılayarak, endişelerini anlayarak ve
dünyalarına değer katarak diğerlerine yardım etmekle ilgilidir. Bunları
yapın ve ileride yaşayacağınız iletişim sorunlarının sayısını önemli
ölçüde azaltın.