Duygusal Zekayı Nasıl Oluşturabilirim? Bu 7 Temel Tekniği Deneyin

Bu teknikleri uygulayın ve duyguların size karşı değil, sizin için çalışmasını sağlayın. Justin Bariso

Duygusal zeka, duyguları (hem kendiniz hem de diğer kişilerde) tanımlayabilme, bu duyguların güçlü etkilerini ayırt etme ve bu bilgiyi davranışları yönlendirmek için kullanma yetkinliğidir.

 

Duyguların nasıl işlediğini öğrenmekle başlar, ancak daha da ileri

gider. Özellikle, bu bilgiyi nasıl uygulamaya koyuyorsunuz? Başka bir

deyişle, duygularınızı nasıl size karşı değil, sizin için çalıştırıyorsunuz?

Mesele şu ki, i.güdüsel hislerinizi kontrol edemezsiniz ve aslında

kontol etmek istemezsiniz de.

 

Örneğin, sizi kızdıran bir şey görürseniz, kızmalısınız; bu öfke sizi

koruyabilir veya sizi olumlu eyleme taşır. Ancak, dikkatli de olmalısınız,

zira kontrolsüz öfkeye teslim olursanız, başınız belaya girebilir.

O zaman anahtar, daha sonra pişman olmayacağınız şekilde hareket

etmek üzere duygularınıza verdiğiniz tepkileri kontrol etmektir. Tahmin

edebileceğiniz gibi, bu beceri pratik gerektirir. Ve hepsi düşüncelerinize odaklanmakla başlar.

Her eylem bir düşünceyle başlar. Düşüncelerinizi kontrol etmeyi

öğrenebilirseniz, duygusal tepkilerinizi yönetmeyi de öğrenmiş

olursunuz.

 

Düşünceleri yönetme yeteneğiniz bir medya oynatıcının kontrol

merkezi ile karşılaştırılabilir.

Aşağıdaki tekniklerden her birinin düşünce ve eylemlere

odaklanmanıza nasıl yardımcı olabileceğini düşünün:

1. Duraklatma düğmesi.

Duraklatma, konuşma veya harekete geçmeden önce durup düşünmek

için biraz zaman ayırmak kadar basit olabilir. İnternet trollerini

beslemeye (ki sadece sizi daha fazla rahatsız etmeye sebep

olmaktadır) karşı direnmenize yardımcı olabilir veya işyerinde

uygunsuz şakalar yapmanıza engel olabilir. Duraklatma, duygusal bir

durumdayken özellikle yararlıdır; .ünkü yalnızca o an hissettiklerimize

göre davranmak yerine, üzerinde düşünmemize yardımcı olur.

Ancak şunu unutmayın: Duraklatma teoride kolay, uygulamada zordur.

İlave stres veya olağandışı koşullar sizi şaşırtabilir ve duraklatmayı

kullanma yeteneğinizi kolayca devre dışı bırakabilir. Yine de israrla pratik yapın, bu şekilde duraklatmayı faydalı bir

alışkanlık haline getirebilirsiniz.

 

2. Ses kontrolü.

Özfarkındalık, duyguların ne zaman yükselmeye başladığını tanıma

yeteneğidir. Ses kontrolü, bu duyguları geri arama veya onları kontrol

altına alabilme becerisidir.

Örneğin, bir arkadaşınız veya aile üyesiyle bir anlaşmazlığın ortasında

olduğunuzu varsayalım. Tartışma ısınırken sesinizi yükseltmeniz

doğaldır ve karşınızdaki de buna benzer şekilde tepki verecektir.

Ancak, duygularınızın yükseldiğini veya sesinizin tonunun gittikçe

arttığını fark ederseniz, -tabiri caizse- geri arama yapabilir ve

tartışmayı daha sakin bir tonda sürdürebilirsiniz.

 

3. Ayarlama kadranı.

Hiç gerçekten dikkatini size vermeyen biri ile konuştunuz mı? Nasıl

hissettirdi?

Aynen.

Yine de, aynı şeyi, istemeden hepimiz yaparız. Belki biri bize bir şeyler

anlatmaya çalışırken telefonumuzla oynarız. Ya da, gerçekten dinlemek

yerine, sıramız geldiğinde söylemek istediğimiz şeyi düşünürüz.

Bunun yerine, sizinle konuşurken diğerleriyle anlama ve empati

kurmak amacı ile uyumlanın. Bunu yapmak, daha gü.lü ilişkiler

kurmanıza yardımcı olacaktır.

 

4. Sessize alma.

Ayarlamanın yanı sıra, zaman zaman sessiz düğmesine basmayı da

(kendinizde) uygulamalısınız. Kesme dürtüsüne karşı koyun ve

başkalarına kendilerini tamamen ifade etme şansını verin.

 

5. Kaydetme ve silme.

Konuşma sırasında karşınızdaki size yeni bir şey s.ylüyorsa, sözlerinin

arkasındaki anlamı işlemden geçirmek ve tam olarak anlamak zaman alabilecektir. Bu nedenle, söylediklerini zihinsel olarak kaydetmek

yararlıdır, böylece bunlar üzerinde daha sonra düşünebilirsiniz.

Bu, can sıkıcı sözleri tekrar tekrar çalmanız ya da anın sıcaklığı ile

söylenen şeyleri sürekli geri çağırmanız gerektiği anlamına gelmiyor.

Bu durumlarda, silme düğmesini kullanmalısınız – kişinin muhtemelen

kastetmediği ifadeleri fark edin ve bunları geride bırakmaya istekli

olun.

Zarar verici s.zcükleri veya eylemleri silmek kolay olmayabilir, ancak

affetmeyi, unutmayı ve devam etmeyi öğrenmek çok önemlidir.

 

6. Tekrar Oynatma.

Bir duraklatma sizin ve diğerlerinin sakinleşmesine yardımcı

olabilirken, ciddi sorunları öylece ortadan kaldırmaz.

Bu nedenle, tekrar oynatma fonksiyonunu kullanmak ve daha

sonradan konuya geri dönmek önemlidir. Kü.ük bir .ng.rüyle, daha

sakin ve makul bir tartışma ortamı için ideal zaman ve yeri

seçebilirsiniz.

 

7. Hızlı ileri sarma.

Bazı durumlarda, kendi değerlerimize karşı hareket etme konusunda

şeytana uyabiliriz. Kendimizi, duyguların en iyi yönlerimizi ele

geçirmesine izin verdiğimiz ve muhtemelen pişman olacağımızı

bildiğimiz bir şeyi yaparken yakalayabiliriz.

Kendinizi bu zor durumda yakalarsanız, hızlı ileri sarmak için bir an

tanıyın.

Şu an nasıl hissettiğinizi unutun.

Bunun yerine, kendinize şu soruyu sorun:

Bu karar hakkında bir ay sonra nasıl hissedeceğim? Bir yıl? Beş yıl?

Bu, ailemi, arkadaşlarımı veya beni seven diğer kişileri nasıl etkiler?

Denir ki: Asla geçici bir duyguya dayalı kalıcı bir karar vermeyin.

Duygularınız kontrolü ele geçirmeye başlıyorsa, netlik kazanmanıza

yardımcı olmak için hızlı ileri sarmaya basın ve size gelecekte zarar verecek bir karar vermeye direnin.

Duygular bizi insan yapan şeyin bir parçasıdır. Onları bastırmamalı ya

da denklemden “çıkarmaya” çalışmamalısınız. Bunun yerine,

duygularınızı kucaklamalı ve onlardan öğrenmelisiniz – böylece

düşünceleriniz ve davranışlarınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi

olur ve duygularınızın kölesi olmaktan kaçınırsınız.

Ben Duygusal Zeka diye buna derim.

 

Orijinal makale: https://www.inc.com/justin-bariso/how-can-i-build-emotional-intelligence-trythese7.html?cid=sf01001&sr_share=twitter
Subscribe
Bildir

0 Yorumunuz
Inline Feedbacks
Tüm Yorumları Göster