Son zamanlarda” bugünlerde hiç iyi bir ruh hali içinde değilim” sıkılıkla sözünü duymaya başladık. Umutsuzluk ve olumsuzluk duygularının da etrafta hakim olduğunu görüyoruz. Bu konuda bir katkı sağlamak istedim.
Bugünlerde daha çok konuştuğumuz ve ruh hali diye tanımladığımız şeyin ne olduğunu söylemek ve “Duygu ile ruh hali aynı şey midir?” sorusuna cevap vermekle başlamak iyi olur.
Ruh hali ve duygular ayrı kavramlardır. Hayatımızdaki etkileri de ayrıdır.
Duygular, kısa sürelidir. Çabuk oluşur ve çabuk yok olurlar.Trafikte önümüze kıran ve kaza yapmamıza sebep olabilecek kişiye olan öfkemiz, kaybettiğimiz bir yakınımızı hatırladığımızdaki üzüntümüz ya da çocuğumuzun bizim için yaptığı kocaman kalpli resme bakınca olan mutluluğumuz. Duygular hızla gelir ve hızla giderler..
Ruh hali ise, uzun sürelidir ve yaşadığımız duyguların bileşiminden oluşur.
Hangi duyguları çok yaşıyorsak, onların getirdiği ruh haline bürünürüz.
Mesela öfke duymayı bir alışkanlık haline getirmişsek, sinirli; mizah duygusunu sıkça yaşıyorsak, neşeli ruh haline sahip olma ihtimalimiz yüksektir.
Peki bu bilgi bizin için neden önemli ?
Bu durum, ruh halimizi iyileştirmek için deneyimlediğimiz duygulara odaklanmamız gerektiğini söylüyor. Yani duyguların yaşamımızı ele geçirmesine izin vermeden, onları yönetebilmeliyiz.
Yapılan araştırmalar, ruh halini etkin bir şekilde yönetebilenlerin iş hayatında daha başarılı olduklarını da ortaya koyuyor. Olumlu bir ruh haline sahip olmanın özel hayatımızda bize kazandırdıklarını buraya yazmıyorum bile.
Güzel olan kısım şimdi geliyor.
Şanslıyız ki, duygular yönetilebilir. Siz hangi duyguyu daha sık deneyimleme eğiliminde olursanız , o ruh hali içine bürünürsünüz.
İyi bir ruh haline geçmenin anahtarı olan, yıkıcı duygularımızı yönetebilmek için etkili bir yöntem paylaşmak isterim.
Zoom In Zoom Out Tekniği
Size yıkıcı duygular yaşatan olaya, bir fotoğraf makinası vizöründen baktığınızı düşünün. Makinanın zoom out tuşuna basarak o olaya, 5 yıl sonrasından bakın, “aynı duygularımı hissediyorsunuz? “cevap evet ise, tekrar zoom out tuşuna basın bu dega 10 yıl sonrasından ol olaya bakın, yine duygularda değişim yok ise bu defa tekrar basarak 50 yıl sonraya gidin.
Bu çalışmada amaç “aman, enin de sonunda öleceğiz, hayat boş “ fikrine sizi getirmek değildir. Amaç, beyninizi o an odaklandığı olaydan çıkarıp, başka olayları düşünmeye odaklamaktır. Beynimiz bilinenin aksine, birkaç şeyi bir anda düşünmeyi beceremez. Siz onu odakladığınız olaya göre vücudunuzdaki hormonları ve düşünce sistemini düzenler.
Yeni normale geçinceye kadar, kendimize biraz daha emek vermemiz gerektiği, önemli gerçeğimiz. Dilerim yazım bu yolda sizlere katkı sağlamıştır.
Sağlıkla kalın,