“Büyüme ve rahatlık bir arada var olamaz” Ginni Rometty
Başarıya ve mutluluğa giden yol kolay olsaydı, harika olmaz
mıydı? Ne yazık ki, hepimizin bildiği gibi, durum böyle değil.
Gerçek şu ki, kendinizi bazen istemeseniz bile gerekenleri
yapmaya zorladığınızda başarılı olursunuz. Bu doğru. Farkındaysanız,
beynimiz bir tür huzursuzluk veya belirsizlik hissedene kadar harekete
geçmeyecek şekilde bağlantılanmıştır.
Birden fazla araştırma bu iddiayı desteklemektedir, çalışmalar
standartlarımızın dışında bir şeyler yaptığımızda performansın
hızlandığını göstermektedir. Konfor alanımızın dışına çıkma eylemi,
sadece başarımız için değil, aynı zamanda esenliğimiz ve birey olarak
gelişme yeteneğimiz açısından da hayati önem taşımaktadır.
Biraz anlayış ve birkaç küçük düzenleme ile, .zgürleşebilir ve hayal
ettiğinizden çok daha fazlasını elde edebilirsiniz. Balonuzdan çıkın ve
aşağıdaki zorlukları kucaklamaya hazır olun:
İstediğin şeyi talep et.
“İstediğin her şey orada istemen için bekliyor. İstediğin her şey de seni istiyor. Ancak bunu elde etmek için harekete geçmen gerekiyor. “- Jules Renard
Çoğu zaman, insanlar istedikleri başarıyı sadece onu talep etmeye
istekli olmadıkları için elde edemezler. Kuşkusuz, bu cesaret gerektirir,
.ünkü reddedilme ihtimaliyle karşı karşıya kalırız. Ancak tersi durumda
ortaya çıkacak olan ‘acaba deneseydim ne olurdu’ sorusu ile yaşamak
herhangi bir geri çevrilmeden çok daha zor olacaktır. Kendinize en k.tü
ne olabilir diye sorun. Eğer en k.tüsü basit bir reddedilme ise, bu sizi
asla durdurmamalıdır.
Erken kalk.
Eğer doğal olarak bir sabah insanı değilseniz, çalar saati her
zamankinden erkene ayarlamak, sizi konfor alanınızdan çıkarmanın
kesin yoludur. (ve bir sabahın k.rü küfrüne yol açması muhtemeldir)
Bununla birlikte, güne başlarken elde edeceğiniz ekstra zaman buna
değebilir. Bill Gates’ten Mark Zuckerberg’a kadar herkes, titiz sabah
erken kalkma alışkanlıklarının, başarılarının anahtarından biri olduğuna
inanıyorlar. Akademik araştırmalar, sabah rutini edinmiş olanların,
daha fazla “bir durumu kendi avantajına dönüştürmek için harekete
geçme yeteneği”ne sahip olduklarını göstermektedir. Bu size, gün içinde sizi bekleyenlere zihinsel olarak hazırlanmak,
egzersiz yapmak, besleyici bir kahvaltı hazırlamak (birçoğumuz gibi bir
şeyler atıştırmak yerine) ya da zevk aldığınız bir şeye birkaç dakika
ayırmak için fırsat verecektir.
Hayır de.
Son araştırmalar, bir kişi için hayır demek ne kadar zor ise, o kişinin
stres yaşama olasılığının da o kadar arttığını gösterdi. Hepimiz ‘hayır’
kelimesinin güçlü bir kelime olabileceğini biliyoruz, ancak o aynı
zamanda kullanmaktan, hem de sık sık kullanmaktan korkmamanız
gereken bir sözcüktür.
Yeni istek veya davetlere hayır demek, mevcut taahhütlerinizi yerine
getirmenize yardımcı olur ve size bunları yeterince gerçekleştirme
fırsatı verir. Gerektiğinde hayır demeyi öğrendiğinizde, hayatınızda
önemli olan şeyler için zaman ve enerji açığa çıkarmış olursunuz.
Övgüleri kabul et.
Çoğumuza iltifat edildiğinde, düşünmeksizin gösterdiğimiz ilk tepki,
hemen nasıl daha iyi sonuç alamadığımız veya neyi daha iyi
yapabilirdik gibi düşüncelere atlamaktır. Ancak bu tepkiler, kendine
güvenimizi, gelecekteki kariyerimizi ve hatta ilişkilerimizi olumsuz
yönde etkileyebilir.
Eğer bir şey üzerinde yoğun çalışıyorsanız, niçin hak edilerek alınan
olumlu bir geribildirimden vazgeçesiniz? .vgüleri kabul etmeyi
öğrendiğinizde, kendinizi iş arkadaşlarınızın g.rdüğü gibi görme
şansını elde edersiniz ve muhtemeldir ki kendinize güveniniz artar.
Eleştirel geribildirimler ver ve al.
“Hepimizin bize geribildirim verecek insanlara ihtiyacımız var. Ancak bu şekilde gelişiriz “- Bill Gates
Geri bildirim alçak gönüllülük ve öz farkındalığı geliştirir ve
mükemmeliyetçiliğe meydan okur. Ne eleştirel geribildirim vermek ne
de almak kolay değildir, ama unutmamak gerekir ki gerçekten bundan
daha değerli bir şey de yoktur. Ancak geribildirime açık olmayı
öğrenirseniz, beceri gelişiminde ve kişisel gelişiminizde ilerleme
görürsünüz.
Hataları kabul et.
Rahatsızlık, hata yapmanın hissettirdiğini tanımlamakta yetersiz kalır.
Bununla birlikte, hatalar neredeyse her zaman tersine çevrilebilir. Bu
batma duygusunu değiştirmek için en etkili yol, durumu düzgün bir
şekilde değerlendirmek ve harekete geçmektir.
Etkili bir lider olmak için başarılarımızı ve başarısızlıklarımızı anlama
sorumluluğunu üstlenmeliyiz. Hataları kabul etmeyi öğrenmek saygı
kazanmanıza, örnek olarak liderlik etmenize ve meslektaşlarınız ve iş
arkadaşlarıızla güven kültürü kurmanıza yardımcı olacaktır.
İnsanlarla bağlantıda kal ve küçük sohbetler et.
Araştırmalar, işlerin ezici çoğunluğunun kişisel bağlantılar üzerinden
bulunduğunu ve bunun da küçük sohbetlerle başladığını gösteriyor. Bu
sohbetlerin sizi nereye g.türeceğini asla bilemezsiniz, sizi bilgilendirir
(evet, bazen ilgi duymadığınız bir konuda bile olsa), gözlerinizi açar ve
neticede gerçekten başka seçeneğiniz yoktur. Tüm mesleklerin kritik bir
unsurudur. Gerçekten küçük sohbetlerde ustalaşmak için ondan ve onu
yapan kişiden hoşlanmayı öğrenin. Yeterli uygulama ile sonunda
bundan keyif almayı öğrenirsiniz.
Topluluk önünde konuşma egzersizlerine başla.
“Sadece iki tür konuşmacı vardır. 1. Sinirliler ve 2. Yalancılar. “- Mark Twain
Hepimiz, topluluk önünde konuşma korkusunun ne kadar yaygın
olduğunu biliyoruz. Aslında, Amerikalıların yüzde 74’ünde “ glosofobi”
(bu korkunun daha fiyakalı ismi) var. Siz de onlardan biri iseniz, hiç bir
şekilde yalnız olmadığınızı bilmelisiniz.
Beş kişi ya da beş bin kişinin önünde de konuşuyor olsanız, daha iyi bir
konuşmacı haline gelmek kariyeriniz için büyük bir avantaj olabilir.
Bunun için sadece benim s.züme kulak asmayın: Warren Buffett
bunun kariyer başarınızı yüzde 50 oranında artıracağını söylüyor. Topluluk önünde konuşmayı öğrenmek yıldırıcı görünebilir, ancak başta
bir bisiklet sürmeyi öğrenmek de öyle idi. Neyse ki, bu yolda
ustalaşmaya başlamak için oldukça basit yollar var. Geceden sabaha
bir TED konuşması yıldızı olmayacaksanız da, bu işte harika olmak
görünenden çok daha kolaydır.
Erteleme sorununu aş.
Hepimiz, gidişat zorlaştığında, çoğunlukla görevleri sadece yarına
kadar ertelemenin en kolayı olduğunu biliyoruz. Sorun şu ki, ‘yarın’
çoğu zaman ertesi güne, bir sonraki güne dönüşür ve sonuçta asla
gelmez. Hepimiz zaman zaman erteleriz, ancak başarılı bireyler,
çoğumuzun yapmadığı şeyi yapar – mazeret yaratmayı bırakır ve
zorlayarak bunu aşarlar.
Ertelemeyi yenmenin en iyi yolu tabii ki asla başlamasına izin
vermemektir. “Yarın yapacağınız” şeyleri listeleyin, bu görevler için
zaman çizelgesi oluşturun, kendinizi sorumlu tutun ve başardığınızda
ne kadar iyi hissedeceğinizi hayal edin.
Bırak.
“Başının üzerinden bakmadan ne kadar uzun olduğunu nasıl
bilebilirsin?”- T.S Eliot
Kendimize ve gelişimimize yatırım yapmaya başlarsak, daha önce bizi
geri bırakan insanların ve şeylerin daha fazla farkına varırız. Bu, k.tü bir
ilişki, mükemmeliyet.ilik, güvensizlikler, uzayan geceler veya sosyal
medya bağımlılığı formunda olabilir. Artık bize hizmet etmeyen şeyleri
bıraktığımızda, daha fazla üretkenlik, pozitiflik ve başarı için yer açmış
oluruz.
Yazar hakkında:
Elle Kaplan – Girişimci / Finans Uzmanı / Hayalci – LexionCapital, LexION Alpha şirketlerinin kurucusu ve CEO/CIO’su daha fazla bilgi için: http://ow.ly/TiMM30haQcj