Günümüz iş dünyası ekonomik dalgalanmalar, işten çıkarmalar ve politik belirsizliklerle sarsılırken, çalışanların zihinlerinde sürekli “ne olacağı belirsiz” algısı hakim oluyor. Bu durum yalnızca performansı değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal sağlığı da etkiliyor.
Belirsizlik beynimizde nasıl işlem görüyor?
Amigdala bölgesi tehdit algısı yaratıyor ve bu, prefrontal korteksin yani mantık ve planlamanın merkezi olan beyin alanını baskılıyor. Sonuç; artan kaygı, odaklanma güçlüğü, karar verme sorunları ve bilişsel tükenmişlik.
Paranoid atıf, bu süreçte çalışanların çevresel sinyalleri aşırı negatif yorumlamasıdır. Örneğin, yöneticinin selam vermemesi hemen “işten çıkarılacağım” korkusunu tetikler. Ofiste yaşanan küçük değişiklikler, bütçe krizlerinin işareti gibi algılanabilir. Bu tür bilişsel çarpıtmalar, hem bireysel hem kurumsal verimliliği düşürür ve güveni zedeler.
2025 Amerikan Psikoloji Birliği (APA) verileri, iş güvencesizliğinin çalışanların %54’ünde yüksek stres yarattığını, %42’sinde uyku problemleri doğurduğunu, %36’sının ise kişisel ilişkilerinin zarar gördüğünü ortaya koyuyor.
Bu bilişsel ve duygusal zorluklarla başa çıkmak için önerilen kanıta dayalı müdahaleler şunlar:
Gerçekçi değerlendirme: “Bu olay gerçek bir tehdit mi, yoksa algımdaki bir sapma mı?” sorusunu sık sık sormak.
Alternatif düşünme: Olayları sadece olumsuz değil, nötr ve olumlu perspektiflerden de analiz etmek.
Duyguları dışa vurma: Düşünceleri yazıya dökerek zihinsel netlik ve rahatlama sağlamak.
Kontrol odağı: Enerjiyi kontrol edilebilen alanlara yönlendirmek, küçük somut adımlar planlamak.
Duygusal zekâ geliştirme: Kaygının fiziksel belirtilerini fark etmek, nefes ve mindfulness uygulamak; meslektaşlar arasında empati ve destek ağları oluşturmak; iletişimi açık ve şeffaf tutarak güven ortamı yaratmak.
Sonuç olarak, belirsizlik yönetilemez gibi görünse de, zihnimizi ve duygularımızı tanıyarak bu durumu yönetmek mümkün. Paranoid atıf ve mindcrafting gibi bilişsel süreçlerin farkına varmak, onları yeniden şekillendirmek ve duygusal zekâ becerileriyle desteklemek, çalışanların ve kurumların dayanıklılığını artıracaktır.