Duygusal zeka, birinin doğuştan sahip olduğu bir şey değil, üzerinde çalıştığınızda gelişen bir zeka türüdür. Ursula Sebastine
Girişimci 2018’de bile, çoğumuzun kendimizle, etrafımızdaki
diğerleriyle ve her zaman dinamik olan dünyayla bağlantı
kurmayı gittikçe daha zor bulması şaşırtıcıdır. Çoğu zaman, sürekli uğraştığımızın farkında olmadığımız bir mücadele. Bir zamanlar
toplantılarda müşterilerle konuşması istendiğinde çok hassaslaşan bir
meslektaşım vardı. Topluluk önünde konuşma onun güçü yönü değildi
ancak o zamanki patronumuz bu konuda mazaret kabul etmiyordu. Bu
onun verimini etkiledi ve şirketteki kariyer ilerleyişini geciktirdi, .ünkü
patron onu doğru göreve yerleştirecek duygusal sezgilere sahip
değildi.
Söylemeye gerek yok, kişilerarası iletişimde ve çatışma ..zümlerinde
rol oynayan çok önemli bir faktör duygusal zekadır. Yaygın olarak
adlandırıldığı gibi, EQ, duygularımızı, başkalarının duygularını tanıma
ve bunları yönetme becerimizi yönlendiren insan zekasının bir yönüdür.
Başka bir deyişle, kendinizin ve diğerlerinin yumuşak tarafına dikkat
etmenizi sağlar – ki bu o zaman patronumun yoksun olduğu bir şeydi.
İlginçtir ki, en zeki insanlar mutlaka başarılı insan havuzunu yaratmaz.
Entelektüel zekanın (IQ) başarıyı garanti etmek için yeterli olmadığını
fark ettim. Bir insan kaynağı odaklı bir işin gelişmesi ve sürdürülebilir
olması için, insan sermayesinin yumuşak tarafına daha fazla dikkat
gösterilmelidir. Neyse ki, CareerBuilders tarafından yapılan bir
araştırmaya göre, işverenlerin üçte birinden fazlası, ekonomik
durgunluk sonrası duygusal zekaya sahip kişileri işe almaya ve terfi
ettirmeye daha fazla önem vermeye başlıyor.
İşyerinin dinamik talepleri doğrultusunda, EQ’nun verimliliği arttırmak
yönünde IQ’dan neredeyse daha fazla rol oynadığı birkaç yolu
öğrendim.
1. Fiziksel sağlığı etkiler.
Duygularınız düzgün bir şekilde yönetilmediğinde, işinizde
kullandığınız motor-yani bedeniniz için zararlı olan strese dönüşme
olasılığı daha yüksektir. Stresin ne kadar hasara neden olabileceğinize
şaşıracaksınız. Kontrolsüz stres, yüksek tansiyon, zayıf bağışıklık
sistemi, kalp krizi, kısırlık ve daha bir sürü riske yol açan bir dalga etkisi
yaratır. Neyse ki, iyi bir duygusal zeka dozu, stres bombasını dağıtabilir.
2. Ruh sağlığını etkiler.
Eski iş yerimden istifa etmeden dört ay önce sürekli depresyon
nöbetleriyle uğraşıyordum. İş yerimdeki kültürden memnun değildim.
Patronum sürekli işime saldırıyordu. Bir kalp kırıklığı ile uğraşıyordum
ve firmaya değer katmaya yönelik tutkuyu tamamen kaybetmiştim.
Toksik duyguları yok etmeyi, daha iyi bir işe geçmeyi ve kendimi
pozitiflerle kuşatmayı öğrenmeliydim. Ne yazık ki, 6 kişiden 1’i değişik
derecelerde depresyon yaşamakta ve bu çoğu zaman kaygıya yol
açmaktadır.
Dünya Sağlık örgütü’nün (WHO) araştırması, dünya çapında 350
milyon insanın çeşitli şekillerde depresyondan muzdarip olduğunu ve
kadınların erkeklerden daha fazla tanı konulma ihtimali olduğunu
göstermektedir. Bu sonuçlarla, kişinin başkalarıyla olan ilişkisinin
kusurlu olması ve iş çıktısının sekteye uğramış olması normaldir.
Bununla birlikte, duygusal zeka gösteren stratejilerin ruh sağlığını
iyileştirdiği bilinmektedir.
3. İlişkileri etkiler.
İş yerinde duygusal zekânın kullanılmasıyla, her bir meslektaşa karşı
duygular dikkatlice yönetildiği için daha fazla saygı duyulur. Neyse ki,
kendimi öfkemi yönetmek ve zarar g.rdüğünde agresif davranmamak
konusunda eğitim ve bu da başkalarıyla daha iyi iletişim kurmamda
yardımcı oldu. Bunun aksine, duygusal zeka eksikliği, iş arkadaşlarının
duygularını ihmal anlamına gelecek ve işyerinde güçlü ve anlamlı
ilişkilerin eksikliğine neden olacaktır.
Yeni teknoloji ve yeniliklerin yarattığı aksamalarla EQ giderek daha
önemli hale gelmektedir. EQ, sadece işletmeyi potansiyel risklerden
korumakla kalmayacak, aynı zamanda etkili iletişimin bir angarya
haline geldiği ve çeşitli iniş çıkışlara maruz kalan kişisel ilişkileri de
koruyacaktır.
4. Çatışma çözümünü geliştirir.
Bir keresinde, kişilerarası iletişimde perspektifimi şekillendiren bir Dale
Carnegie deyişine rastladım. Diyordu ki, “insanlarla uğraşırken,
hatırlayalım ki mantıktan oluşmuş yaratıklarla uğraşmıyoruz.
Duygulardan oluşmuş, önyargılarla dolu, gurur ve kibir tarafından
yönlendirilen yaratıklarla ile uğraşıyoruz.”
Duygusal zekayı kullanmakla, çatışmaları daha duyarlı ve üretken bir
şekilde dinler, konuşur ve çözeriz.
5. Daha iyi liderler oluşturur.
Duygusal zeka yaygın olarak etkili liderliğin anahtar kumaşı olarak
bilinir. Başarı oranına katkısı neredeyse yüzde 80 dir, IQ ise yüzde 20
seviyesinde kalmaktadır. Algılayıcı olma ve takipçilerin duygularına
uyum sağlama yeteneği, sağlıklı bir duygusal zeka dozundan
kaynaklanır. Kendini bu düşünce tarzına veren bir lider, daha fazla özfarkında,
kendi kendini yöneten, empatik, ilişkileri yönetmede daha
iyidir ve etkili iletişim kurar.
Duygular, yolunuza çıkacak ya da başarıya giden yolda size yardım
edecek kadar güçlüdür. Ünlü psikolog Dr. Martyn Newman bir
röportajda şunları söyledi: “İş gereksinimlerini karşılamak için ihtiyaç
duyduğumuz beceriler, duygusal ve sosyal davranışlarımıza dayanır ve
çalışmalar, organizasyonunuzda duygusal zeka kültürünü
büyüttüğünüzde, devamsızlığın düştüğünü ve bağlılık düzeylerinin
arttığını göstermektedir.”
EQ’ya yatırım yapmak size daha fazla bağlı çalışan ve ilişki sağlamayı
garantilemektedir, çünkü çoğu insan ne kadar bildiğinizi değil ne kadar
önemsediğinizi umursamaktadır.