Duygusal Zeka mükemmeli başarmak ile ilgili değildir. Öğrenmek ve gelişmekle ilgilidir.
Duyguların sizi daha sonra pişman olduğunuz bir şey yapmaya
itmesine izin verdiğiniz oldu mu? Veya duyguların sizi gerçekten
yapmak istediklerinizden alıkoymasına izin verdiğiniz? Bilin bakalım?
Hepimizin oldu. Ancak bu, duygusal zekalı olmadığınız anlamına
gelmiyor.
Duygusal zeka, yani duyguların size karşı değil, sizin için çalışmasına
olanak tanıyan beceri, öğrenmeyi ve uygulamayı içerir.
Aşağıdaki ifadelere göz atın ve sizin davranış ve alışkanlıklarınızı
tanımlayıp tanımlamadıklarına değerlendirin.
1.Kendi ve başkalarının duygularını düşünürsünüz.
Duygusal zeka, yansıtma ile başlar.
“Neden böyle hissediyorum?” veya “Benim [veya bir başkasının] bunu
söylememe veya yapmama ne sebep oldu?” gibi sorular sorarsınız. Her
duygusal tepkiyi bir öğrenme deneyimi olarak görerek, kendi ruh
halinizi ve başkalarının ruh hallerini okumayı ve buna göre nasıl tepki
vereceğinizi öğrendiniz.
2. Başkalarınızdan kendinizi öğrenirsiniz.
Başkalarına sizi nasıl g.rdüklerini sormaktan korkmazsınız, .ünkü
onların bakış açısından öğrenilmesi gereken çok şey olduğunun
farkındasınızdır. Bazı durumlarda algı gerçektir.
3. “Lütfen” ve “teşekkür ederim” in öneminin farkındasınız.
Her gün takdir veya genel anlamda nezaket göstermeyi reddeden
diğerlerini g.rüyorsunuz. Ancak siz bundan etkilenmezsiniz. Birinin
gününü aydınlatmak, ilişkileri gü.lendirmek ve kendinizi daha iyi
hissetmek için birkaç kü.ük kelimenin gücünü anlamışsınızdır; bu
yüzden de takdiri ifade etmek için her zaman zamanınızı ayırırsınız.
4.Duraksarsınız.
Özellikle kendinizi duygusallaşmaya başladığınızı hissettiğinizde,
konuşmadan veya hareket etmeden önce durup düşünmeyi alışkanlık
haline getirmişsinizdir. (Teorik olarak kolay, uygulamada zordur.) Tabii
ki mükemmel değilsiniz. Ancak duraksama, sizi birkaç kereden fazla utançtan uzak tuttu, sizi daha iyi bir çalışan haline getirdi ve hatta
ilişkilerinizi kurtarmaya bile yardımcı oldu.
5. Nedenini sorarsınız.
İnsanları etiketlemek yerine, davranışlarının arkasındaki nedenlere
odaklanırsınız. Bu, empati ve şefkat gösterme ve şeyleri başkalarının
bakış açısından görme becerinizi geliştirir. Ve bunun, hemen herkesle
ilişki kurmanıza yardımcı olduğunu g.rdünüz.
6. Eleştiriden öğrenirsiniz.
Kimse hatalı olduğunun söylenmesinden hoşlanmaz. Ancak, eleştiri,
en iyi şekilde verilmese dahi öğrenmek için bir fırsattır. Ve asılsız olsa
bile, size başkalarının nasıl düşündüğü hakkında bir pencere
açar. Negatif geribildirim aldığınızda duygularınızı kontrol altında
tutmaya çalışır ve iyi ile birlikte k.tüyü de kabul edersiniz.
7.Siz bir dolap antropoloğusunuz.
Biriyle tanıştığınız andan itibaren, o kişinin davranışını analiz etmeye
başlarsınız. Bundan kendinizi alamazsınız. Ancak bütün bu farkındalık,
sözlerinizin ve hareketlerinizin başkaları üzerinde derin etkileri
olabileceğini hatırlamanıza yardımcı olmuştur. Bu yüzden yalnızca
söyledikleriniz değil, aynı zamanda onları nasıl söylediğiniz üzerinde
de durursunuz.
8. Özür dilemekten korkmuyorsunuz.
“.zür dilerim” herhangi bir dilde söyleyecek en zor iki kelime
olabileceğini bilirsiniz. Ama aynı zamanda en gü.lü kelimeler de
olabileceğini bilirsiniz. Hatalarınızı kabul ederek ve uygun olduğunda
.zür dileyerek, daha alçak g.nüllü ve otantik olursunuz. Bu doğal
olarak diğerleriyle aranızdaki güveni geliştirir ve ilişkilerinizi gü.lendirir.
9.Kin tutmazsınız.
Pısırık olmasanız da, bağışlamayı reddetmenin, bıçağı yara içinde
bırakmak gibi bir şey olduğunun farkında olmalısınız – bu şekilde asla
iyileşme şansı vermezsiniz. Diğerleri hayatlarına devam ederken,
küskünlüğe takılmak yerine, kendinize de devam etmek için bir şans
tanıyın ve bağışlayın.
10.Harika bir duygusal s.zcük dağarcığınız vardır.
Duygularınızı belirli bir dilde ifade etmeyi öğrenerek, anlayış düzeyinizi
artırırsınız. Örneğin, üzgün olduğunuzda daha derine gidip nedenini
anlamaya çalışırsınız: Hayal kırıklığı mı yaşıyorum? Bunaldım mı?
İncindim mi? Bunu yapmak duygularınıza karşı daha derin bir anlayış
sağlar ve başkalarının duygularını daha iyi anlamanıza yardımcı olur.
11. Samimi ve özel olarak övgüde bulunursunuz.
Başkalarında sürekli olarak iyiyi aramak ve onlarda neyi takdir ettiğinizi
söylemek suretiyle, motive edip ilham verirsiniz. Bu nedenle, diğerleri
sizin etrafınızda olmayı bir zevk olarak g.rürler ve size en iyi şekilde
karşılık vermeye çalışırlar.
12.Düşüncelerinizi kontrol edersiniz.
“Bir kuşun kafanıza konmasını engelleyemezsiniz, ancak oraya yuva
yapmasını engelleyebilirsiniz” derler. İlk, duygusal tepkiyi kontrol
edemeyebilirsiniz. Fakat sonraki düşüncelerinizi kontrol
edebilirsiniz. Kendini tahrip eden duygulara odaklanmak yerine,
üretken düşünceler üzerine odaklanırsınız ve ilerleme üzerine
çalışırsınız.
13. Başkalarını zamanda dondurmazsınız.
Herkesin k.tü bir gününün hatta k.tü bir yılının olduğunu gayet iyi
bilirsiniz (bu doğru, hatta sizin için de). İnsanların değişebileceğini
kabul ederek, insanlar yerine davranışları değerlendirmeye
odaklanırsınız. Bu, ilişkilerinizin akışkan olmasını sağlar ve onlardan en
iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olur.
14.Zayıf yönlerinizi olduğu gibi gü.lü yönlerinizi de analiz edersiniz.
Neyi iyi yaptığınızı belirleyerek, kendinizi daha fazla sayıda başarılı
olma ihtimali olan duruma sokabilirsiniz.
Ancak, zayıf yönleriniz üzerinde de çalışmadığınız sürece daha iyi
olmayacağınızı biliyorsunuzdur. Böylece, geliştirebileceğiniz yeri
belirlemek ve sürekli gelişimi araştıran bir zihniyet için zaman
ayırırsınız.
15.Kendinizi duygusal sabotajdan korursunuz.
Manipülat.rlerin başkalarının duygularını kullanarak, damara basmak
ve etik olmayan bir biçimde etkilemekte yetenekli olduğunu
bilirsiniz. Ve tam da bu nedenle, kendinizi bundan korumak için kendi
duygusal zekanızı keskinleştirmeye devam edersiniz.
Original makale:
https://www.inc.com/justin-bariso/15-signs-youre-emotionally-intelligent-even-if-you-dont-feellike–
it.html