
•Başarısızlık Korkusu (Fear of Failure): Zorlayıcı görevler, hataya açık olduğundan kaygı yaratıyor. Kaygı yükseldikçe çalışan, görevden kaçınabiliyor ya da ertelemeye başlıyor.
•Aşırı Genelleme (Overgeneralization of Failure): Küçük bir hata, kişinin bütün benliğine yayılıyor. “Bir işte başarısız oldum, demek ki yetersizim” düşüncesi, motivasyonu baltalıyor.
Peki bu döngüyü nasıl kırabiliriz?
Yanıt, duygusal zekâ becerilerinde saklı.
•Öz-farkındalık: Mükemmeliyetçi eğilimlerimizin ve tetikleyicilerimizin farkına varmak.
•Duygusal muhakeme: Başarısızlığı kişisel değerimize değil, sürecin doğal bir parçasına bağlayabilmek.
•Öz-yönetim: Kaygı ve erteleme eğilimlerini düzenleyebilmek.
•Empati ve sosyal farkındalık: Hem kendimizin hem de iş arkadaşlarımızın bu döngüyü yaşarken nasıl hissettiğini anlayabilmek.
Çünkü iş yerinde üretkenliği yalnızca teknik beceriler değil, duygusal süreçler de belirler. Mükemmeliyetçilik ve erteleme arasındaki bağı fark edip duygusal zekâyı geliştirmek, çalışanların yalnızca daha verimli değil, aynı zamanda daha tatmin olmuş hissetmelerini sağlar.