Pek çok durumda mantıklı muhakeme yeterince güçlü bir motivatör değildir.
Melissa Chu – Yazar, JumpstartYourDreamLife.com
Hiç kendinizi bir işe başlamak isterken, saatlerce yalnızca internette
sörf yaparken bulduğunuz oldu mu? Veya daha sağlıklı yemeyi
istiyorsunuz, ancak kendinizi daima en yakındaki fast food’a el uzatırken buluyorsunuz?
Kısa vadeli ödüller ile uzun vadeli hedefler
arasındaki mücadelemizin bilimsel bir nedeni olduğu ortaya çıkıyor.
Çelişkili iki beyin bölgesi
Princeton Üniversitesi’nden yapılan araştırmaya göre, beynin iki alanı
vardır: biri duygularımızla, diğeri soyut akıl yürütmeyle ilişkilidir.
Tahmin edebileceğiniz gibi, beynimizin duygusal kısmı anında tatmine
olumlu tepki verir. Şimdi yenecek pasta ya da daha sonra yiyeceğiniz
brokoli seçimi verildiğinde, beyninizin bu kısmı sizi pastayı seçmeye
iter.
Diğer yandan, beyninizin akılcı kısmı sizi mantıklı olmaya yönlendirir.
Brokolinin uzun vadeli sağlığınız için daha iyi olduğunu ve bu çikolatalı
keki yemenizin gerçekten gerekli olmadığını söyleyebilir. Beyninizin
duygu ve mantık temelli kısımları, sürekli olarak size neden bir
seçeneği seçip diğerini seçmemeniz gerektiğini göstermeye çalıştıkları
bir savaştadır.
Peki sonunda, beynimizin hangi kısmı kazanır? Bu senaryoya bağlıdır.
Araştırmacılar, dürtüsel seçilimlerin beynin duygusal kısmı mantıksal
olana karşı bir zafer kazandığında gerçekleştiği sonucuna varmıştır.
İnsanlar gerçekten bir ödül kazanmaya yaklaştıklarında, duygusal
beyin işi devralır. Yani bir çikolatalı kek sana bakıyorsa, işler zorlaşır.
Harvard Üniversitesi’nden Laibson, ” Mantıksal beynimiz hali hazırdaki
eylemlerin gelecekteki sonuçlarını açıkça görse bile duygusal beynimiz
geleceği hayal etmekte zorlanır, ” diyor. “Duygusal beynimiz kredi
kartını azami düzeye çıkarmak, tatlı sipariş etmek ve bir sigara içmek
ister. Mantıksal beynimiz ise emeklilik için para biriktirmemiz, koşmaya
başlamamız, sigara içmekten vazgeçmemiz gerektiğini bilir.”
Gerçekten istediğimiz bir şeyi gördüğümüz, dokunduğumuz veya
kokladığınızda, dürtü karşı koyamayacak kadar caziptir. Dürtüsel
davranırız, çünkü beynimizdeki dopamin ateşlenir. Ancak daha sonra
beynimiz sakinleştiğinde, yaptıklarımızdan pişmanlık duyarız.
Beyninizi doğru seçimler yapmak üzere nasıl sakinleştirebilirsiniz
•
Beynimizin bu konuda bize yardım eden rasyonel tarafı olmasına
rağmen, kolaylıkla uzun vadeli çıkarlarımızla uyuşmayan tercihler
yapabiliriz.
İşte beynin uzun vadede en iyi olan şeyleri yapmasına yardımcı olmak
için kullanabileceğiniz dört yöntem:
1. Çevrenizi yönetin.
Şiddetli isteğin en çok ilgili nesneyi gördüğümüzde, ortaya çıktığı fark
edildi. Daha sağlıklı atıştırmalıklar ve yiyecekleri etrafta
bulundurduğumda, dürtüye karşı koymaya çalışarak enerjimi tüketmek
zorunda kalmam.
Çevrenizi yönetmek, önemli bir hedefe ulaşmak istediğinizde de işe
yarar. Örneğin, bir kitabı okumak istersem, onu uygun bir yere koyarım
(örneğin, bilgisayarımın yanına). Görevlerinizi yerine getirmeyi
kolaylaştırmak, daha üretken olma yolunda ilk adımdır.
2. Temel ihtiyaçlara yönelin.
Mümkünse beyninizin duygusal tarafıyla çalışmanın yollarını bulun.
Beyniniz sizi bir şeye doğru itiyorsa, bu sizin enerji seviyenizin bir
göstergesi olabilir.
Yorgun mu hissediyorsunuz? Bir şekerleme yapın veya biraz dinlenin.
Mideniz mi gurulduyor? Aç kalmayın, gün boyu dengeli yiyecekler
yiyin. Stres yüzünden huysuz musunuz? Gidin eğlenin. Enerji
seviyelerinize ilgi gösterilmediğinde ruh haliniz düşer ve akıl yürütme
becerileriniz k.tüleşir.
3. Hedeflerinize duyguyu bağlayın.
Duygularımız elimizdeki mantık türetme becerilerini kolayca aşabilir.
Dolayısıyla, gerçekten bir alışkanlık yaratmaya başlamak istiyorsanız,
bunu bir duygu ile ilişkilendirin. Örneğin, kendinize aklınızı kullanmaya
devam ettiğinizde elde edeceğiniz ödülleri hatırlatın.
4. Sadece yapın.
Sinirli hissettiğimizde veya bir şeyleri yapmaktan korktuğumuzda,
kendimizi daha güvende hissetmek için geri durmaya çalışırız. Bu
yöntem benlik saygısını arttırmaya yardımcı olsa da, işin içine atlamak
zorunda olduğumuz bir nokta gelecektir. Devam edip bir şeyleri
denemek, onu gelecekte tekrar yapabilmek için gereken güveni
güçlendirecek şey olabilir.
Kararlarımız genellikle, mantık dışı faktörler tarafından yönlendirilir.
Duygular bizi gitmek istediğimizden yerden uzaklaştırıyor gibi
görünebilir. Ancak beyninizin işbirliği yapmasını ve hedeflerinize göre
hareket etmesini sağlamanın yollarını bulabiliyorsanız, dengeleri
lehinize çevirme yolundasınız demektir.