Her Şeye Rağmen Dayanıklı Kalmak Mümkün Mü?

Yorulduk, üzgünüz, iyi olmakta zorlanıyoruz bir çoğumuz. Bu zamanlar en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey, esnek dayanıklılık gücümüz.

Peki esnek dayanıklılık nedir? Duygusal olarak dayanıklı olan kişilerde ortak özellikler nelerdir?  Ya kendimizi bu konuda yeterince güçlü hissetmiyorsak? Bu özelliğe yeterince sahip olmadığımız için üzülmeli miyiz yoksa üzerinde çalışabileceğimiz ve geliştirebileceğimiz bir özellik mi bu?

Duygusal dayanıklılık kesinlikle geliştirilebilir bir yetenek ve bu konuda yapabileceğimiz birçok şey var. Üstelik, bu pratiklerle kendimizi daha dayanıklı bireyler haline getirebiliriz. Esnek dayanıklılık da tam olarak bu tanımı karşılayarak bizlere bir kapı aralıyor. “Eğil ama kırılma” mottosuyla, duygusal dayanıklılığa bakış açımızı yeniden şekillendirebiliriz.

Duygusal Dayanıklılık Nedir?

Duygusal dayanıklılık (İngilizce’de “emotional resilience”) kelimesinin kökeni Latince’den geliyor. “Resillio”, geri tepmek ya da misilleme yapmak anlamında kullanılmış. Duygusal dayanıklılığı, kendine inanç, öz-şefkat ve gelişmiş bir bakış açısıyla zorlukları aşabilme sanatı olarak düşünebiliriz.

Bu, yaşadığımız olumsuzlukları geçici olarak algılayabilme, onlardan öğrenip duygusal gelişimimize devam edebilme yolculuğu… Alicia More’un dediği gibi, “Dayanıklılık bir kastır. Onu yeterince esnetirseniz, her seferinde duygusal darbelerin üstesinden gelmek daha az çaba gerektirecektir.”

 Duygusal Dayanıklılığı Tanımlayan Özellikler

Dayanıklı olmak, sadece stres ve hayal kırıklıklarına uyum sağlamak demek değil, aynı zamanda bu durumlarla karşılaşmamıza neden olan etkenleri daha iyi anlamak anlamına da gelir. Diyelim ki A Bey bir bilgisayar mühendisi, güvenilir bir işçi, sevgi dolu bir eş ve harika bir yöneticidir. İşine zamanında başlar, odaklanır, hatalarından ders alır, asla erteleme yapmaz ve bu yüzden projelerinde son teslim tarihlerini kaçırmaz.

A Bey, duygusal olarak dayanıklıdır, diyebiliriz.

Duygusal Dayanıklılığın Temel Unsurları

  1. Fiziksel Unsurlar: Fiziksel güç, enerji, sağlık ve canlılık.
  2. Zihinsel ve Psikolojik Unsurlar: Uyumluluk, dikkat, öz saygı, özgüven, duygusal farkındalık ve düzenleme gibi özellikler.
  3. Sosyal Unsurlar: İş, eş, çocuklar, ebeveynler, arkadaşlar gibi kişiler arası ilişkiler ve grup uyumu.

Peki, Duygusal Dayanıklılığımızı Nasıl Geliştiririz?

Duygusal dayanıklılığımızı artırmak için odaklanabileceğimiz beş temel faktör var:

  1. Öz Farkındalık: Kendi duygularımıza ve dünya algımıza daha derin bir şekilde uyum sağlama becerisi. Kendimize sormamız gereken soru şu: “Duygularım eylemlerimi nasıl şekillendiriyor?” Dış etkenleri suçlamak yerine, çözümü içimizde arayarak daha bilinçli ve dengeli bireyler olabiliriz.
  2. Kalıcılık: Azim ve kararlılık, zorluklar karşısında denemeye devam etmemizi sağlar. İç motivasyonumuzu canlı tutarak, stres faktörlerine karşı daha dirençli hale geliriz.
  3. Duygusal Kontrol: Duygusal ve özdenetimi yüksek kişiler, stresin etkisini azaltmada daha başarılıdır. Onlar, adım atmadan önce düşünürler ve ani kararlar yerine sağlıklı değerlendirmeler yaparlar.
  4. Esnek Düşünme: Esnek düşünebilmek, zorluklara karşı daha olumlu ve uyumlu bir bakış açısı geliştirmemizi sağlar. Alice Boyes’un dediği gibi, esnek düşünmek kişisel ve profesyonel başarıya katkıda bulunan önemli bir ruh sağlığı becerisidir.
  5. Kişilerarası İlişkiler: İyi kişisel ilişkilere sahip olmak, hem duygusal dayanıklılığın bir sonucu hem de bu beceriyi geliştirmenin bir yoludur. Güçlü sosyal bağlar kurmak, stresle başa çıkma gücümüzü artırır.

Stres Yönetimi ve Duygusal Dayanıklılık

Yeni bir işe başlamak, kariyer değişikliği yapmak gibi dönüm noktaları stres seviyemizi artırabilir. Peki, bu durumda ne yapmalıyız? Öncelikle, stresin doğal bir parçamız olduğunu kabul etmek önemli. Stresi elimizdeki bir bıçak gibi düşünebiliriz; doğru kullanırsak harika şeyler yaratabiliriz, yanlış kullanırsak ise kendimizi yaralayabiliriz.

Unutmayın, stres yönetimi duygusal dayanıklılığın önemli bir parçasıdır ve hepimiz bu becerimizi geliştirebiliriz. Duygusal olarak dayanıklı olduğumuzu söyleyebilmek için, kendimizi tanımamız, hatalarımızdan ders almamız ve bu süreçte esnek kalmamız gerekiyor.

Kaynak: https://positivepsychology.com/emotional-resilience/